Bilindiği üzere Dünya üzerinde küresel ısınma etkisini giderek arttırmakta. Küresel ısınmanın sebebi ise doğaya salınan sera gazları. Sera gazları ısıyı içinde tutabilen bileşiklerden oluşur ve başlıca etkili olanı ise karbondioksittir. Ülkemizde de salınımı gittikçe artan bu gazlar neredeyse her yerde var. Geçenlerde ülkemiz için 2013 yılı hava kirliliği raporları açıklandı. Havası en kirli şehir olarak Başkent Ankara gösterildi. Havası en temiz il ise Çanakkale olarak belirlendi.
Biraz belediyecilik,biraz çevrecilik,biraz yaşam derken böyle bir araştırmaya koyulma gereksinimi duydum. Tam ayrıntılı olarak inceleyemesem de kafamdaki soru işaretlerinin bir kısmının cevabını buldum.
Yazımı daha çok Başkent Ankara üzerinden konuşup,örneklendireceğim.
İklim itibariyle karasal bir yapıya sahip olan Ankara , şehir içi yaşamın getirdiği yüklerle doğal ortamı zedelenmiş,zedelenmekte olan bir hal almakta olan bir şehir haline gelmiştir. Her gün artan araç trafiği, şehir merkezinde sayılabilecek sanayi siteleri (Ostim ve Siteler) şehri bir abluka altına almıştır.Böyle bir ortamda hava kirliliğinin başlıca sebebi olan karbondioksit gazından kaçınmanın pek bir ihtimali kalmamıştır. Zaten şehir içinde fazla olmayan ormanlık alanlar, şehre yetmemekte; olanlar ise siyasi emeller üzerine parçalanıp bölünmekte,yok edilmekte vs.